26 Haziran 2016 Pazar

Geleceğinizi ilmek ilmek işlediğiniz an'lara dikkat!

Hani hayat an'larda gizli ya...

Bazen bir bakış anı, bazen bir sözün söylendiği an... İşte bazen öyle anlar var ki hafızaya yazılan, istesen de silinemiyor. Güzel anların hiç bitmemesini isterken kötülerin hiç yaşanmamış olmasını dilersin. Hani saniyelik olaylardır aslında ama yaşanmıştır, geri dönüşü yoktur...

Mesela birini aklınıza getirin. Hep bir yaşanmışlık sahnesi ile gelir aklınıza. Yürüdüğü, güldüğü, konuştuğu, yemek yediği, ağladığı... Güzel bir anına şahitlik ettiyseniz güzeli, kötü bir anına şahitlik ettiyseniz da kötüyü hatırlarsınız.

İşte insanların size bıraktığı imzalar da böyle. Hep minik anlar, minik detaylar.

Ve işin en trajikomik yanı ise asla unutmazsınız bu an'ları! Bazıları iyileşmeyecek yaralar olurken, bazıları ise sıkı sıkıya sarıldığınız umudunuz.

Biri ile mutlu anlar paylaştıysanız hep mutlu olanı hatırlar hep gülümseyerek anarsınız. Tabi madalyonun öbür yüzü ise hiç hoş değil. Kötü imzalar ruhu yaralar.

An'da kalın. An'ı değerlendirin. Geleceğinizi ilmek ilmek işlediğiniz zaman hep şu an'dır!

Kimseye kötü an'lar yaşatmayın. Benim hayat felsefem "bu da geçer" sözüne dayalı. Her şey geçiyor, bitiyor, unutuluyor. Ama; işte o birilerinin ruha attığı imzalar unutulmuyor, telafi edilmiyor.

Hata yaptığınızı fark ettiğiniz an gururnuzun üzerine basıp geri adım atmayı öğrenin. Zira gurur mutlu etmeye yetmiyor. 

İyi olmak zorunda olmasanız da kimsenin ruhuna kötü imzalar atmayın...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler, en yakın zamanda inceleyip yayınlayacağım :)