19 Mayıs 2015 Salı

Trajedi yaratmak kanımızda var

"Artık beni sevmiyorsun", "artık beni önemsemiyorsun", "artık benimle ilgilenmiyorsun" sözleri hepimize ne kadar da yakın değil mi? Çünkü her olayı trajediye çevirmek kanımızda var. Tam olarak bunun adı ilgi çekme isteği aslında. Peki bu trajedik olaylar işe yarıyor mu? Elbette ki yarıyor. O anlık tabi...  Erkek, bu duygu fırtınasını sona erdirmek ve durumu geçiştirmek için ne gerekiyorsa yapıyor. Bu durum kesinlikle o kişinin kendini size adamış olduğunu ifade etmiyor. Zorla istediğiniz her şeyi yaptırdığınız robotunuz da ağlayan bir çocuğu susturma içgüdüsüyle hareket ediyor. Oysa derinlerde o işler öyle işlemiyor. Yüksek seviyelerde yaşanan bu duygusal krizler iki tarafın da ciddi anlamda yıpranmasına sebep oluyor. Şımarıklıklarınıza, ilgi çekme isteğinize, hatta belki "... yoksa ilişki biter" tehditlerinize dayanamayan erkek çekip gidiyor. Bu senaryoda en çok zarar gören ise tabi ki ilişki oluyor.


Bu nedenle saçma sapan oyunlar oynamak yerine karşınızdaki insana açık açık ne istediğinizi söyleyin. Ne kendinizi ne de karşınızdaki kişiyi zorlamayın. Gerginliklerle beslenmek yerine o anın tadını çıkarın. Hep diyorum: “her geçen saniye ömürden,  kıymetini bilin.”

17 Mayıs 2015 Pazar

Hepimiz Kapitalizmin Kölesiyiz!

Az önce karşılaştığım kapitalizm ile ilgili yazılmış olan yazıyı paylaşma istedim. Kendimden ek yapmadan, olduğu gibi burada da yayınlıyorum. Acı ama gerçek, ne yazık ki biz de kapitalizmin kölesi olmuşuz. 

"Merhaba Ben Kapitalizm!
Küçük kızlarınızı Barbie Bebeklerle büyüttüm.
Bugün sizden estetik operasyon için para istiyorlar diye neden şaşırıyorsunuz!
Çıkarlarım uğruna kocaman bir moda endüstrisi yarattım!
İstediğimi de elde ettim, 17 yaşındaki kızların çoğu dış görünüşlerinden rahatsız.

Ben Kapitalizmim!
Bir kadının bir moda dergisini 15 dakika karıştırması kendi vücudunu beğenmemesine yetiyor!

Ben Kapitalizmim!
*Kadınlara sesleniyorum! Lütfen birer obje haline geldiğinizi aklınıza getirmeden Victoria's Secret'a koşun.
*Victoria's Secret ülkelerine Türkiye de eklendi, avuç içi kadar çamaşıra 80$ verince çok mutlu olacağınızı garanti ediyorum!

Ben Kapitalizmim!
Yine başardım! Bütün kadınları dolapları tıka basa dolu olduğu halde giyecek hiçbir şeyleri olmadığına inandırdım.

Ben Kapitalizmim!
Dünyayı sarışın kadınların güzel olduğuna inandırdım, bu yüzden Asya kıtasında 300 milyon kadın düzenli olarak beyazlatıcı sabun kullanıyor.

Ben Kapitalizmim!
Benim yüzümden dünyada 600 milyon obez ve 1,4 milyar aç insan var!

Ben Kapitalizmim!
Starbucks için kahve üreten bir çiftçinin oradan bir bardak kahve satın alabilmesi için 3 gün çalışması gerek!

Ben Kapitalizmim!
Uzak Doğu'da 6-12 yaş arası kızlar 200$ gibi komik bir paralarla seks kölesi olarak satılıyorlar 

Ben Kapitalizmim!
15 yaşındaki bir çocuğun iPad alabilmek için böbreğini sattığını duyunca zevkten dört köşe oldum!

Ben Kapitalizmim!
*Tayland'da Disney fabrikası için çalışan bir çocuğun Disneyland'e girecek parayı çıkarması için 55 gün çalışması gerek.
*Afrika kıtası dünyanın altın rezervlerinin % 90'ını elinde bulundurmasına rağmen, dünyada sadece 4 tane Afrikalı milyarder var.
*Afrika kıtasından her sene 8,5 milyar $ değerinde pırlanta çıkıyor, kıtanın açlık sorununu çözmeye yetecek miktar.
*Madonna'nın sadece Londra'da 8 evi var, ortalama 600 evsize barınak olabilecek büyüklükte.
*Sizin hayatlarına özendiğiniz Hollywood yıldızlarının % 64'ü kokain bağımlısı.
*Yılda 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz aynı tişörtü haftada iki kez giymeye utanıyorsunuz.

Ben Kapitalizmim ve siz hangi tanrıdan bahsediyorsunuz!
Müslümanlar 5 yıldızlı Kabe manzaralı otellerinde “ibadet” ederlerken..

Ben Kapitalizmim ve siz hangi tanrıdan bahsediyorsunuz!
Bütün dünya Hıristiyan bayramı Noeli sırf alışveriş yapıp eğlenmek için kutlarken..

Ben Kapitalizmim ve siz hangi tanrıdan bahsediyorsunuz!

Artık farkına varın, taptığınız tek tanrı benim!"

15 Mayıs 2015 Cuma

Her genç kızın yaptığı hatalar


Çok bilmiş bir insan sonunda akıllanırsa, blog konusunu her genç kızın yaptığı hatalar olarak belirler. Gelelim konumuza, gençlikte kafa aynı çalışıyor sanırım: Ne kadar saçmalarsam o kadar sevilirim. Ne kadar oynarsam, entrika çevirirsem o kadar başarılı olurum. (Gerçi bunun yaşla sınırlandırmam yanlış oldu, 30'lu yaşlara gelmiş insanlar da bu tip davranışlarda bulunabiliyor.) Burada şunu söylemek istiyorum: Mutlu olmak istiyorsan sessiz ol, oyun oynama, ne istediğini ve ne istemediğini açık açık söyle. Türlü entrikalarla insanları kendine bağlayamazsın, istediklerini yaptıramazsın. Senin hedefin: oooo bunları görünce çok kıskanacak, çok üzülecek, koşa koşa bana gelecek iken; karşındaki kişinin düşüncesi: of çok sıkıldım, senle artık uğraşamam olacaktır. Ki ben zamanında Booleyn Kızı serisini ve Hürrem Sultan serisini yalamış yutmuş insanım, entrika benden sorulur. Hepsinin sonunda ne oldu? Güçlü olan ayakta kaldı, güçlü olan kazandı... Peki mutlu mu oldular? Kısa süreli başarıları onları mutlu etmeye yetti mi? Ann Booleyn'in (entrika kraliçesi) çok sevdiği kralı tarafından kafası uçuruldu. Hürrem genç yaşta, çevirdiği entrikaların mürüvvetini göremeden gitti. Hee entrika deyince Pucca'yı unutmamak gerekiyor. Kendisini çok seviyorum; ama kesinlikle örnek almıyorum. Ona da bir entrika kraliçesi diyebiliriz. Peki o kazanıyor mu? Hayır, aynı hikayenin başına dönüp duruyor. Neden? Çünkü o işler öyle yürümüyor. Kadın aklıyla erkek aklı aynı çalışmıyor. Sizin oynadığınız oyunlar, karşınızdaki insanı yıpratıyor, yoruyor, uzaklaştırıyor. Erkeklerin entrika çevirecek kadar aklı çalışmıyor (belki çalışıyor ama oyun oynamak onlara göre değil) bu nedenle yoruluyorlar. Uğraşmak istemiyorlar, huzur istiyorlar. 

Diyeceğim şu ki: Mutlu olmak istiyorsanız önce kendi iç huzurunuzu sağlayın, ne istediğinize karar verin. Sonra bunları açık açık dile getirin, kimseyi bir şeyi yapmak için zorlamayın, bir insanın size değer verdiğini görmek için diretmeyin, bırakın karşınızdaki kişi size sevgisini nasıl göstermek istiyorsa öyle göstersin. Sevmiyorsa zaten uğraşıp kendinizi harab etmeyin. Kaçmış bir trenin arkasından koşmak size ne kazandıracak? Kendi egolarınız için karşınızdaki kişiyi harcamayın. (Hmm, bu cümle de güzel oldu, bununla alakalı ilerde bir yazı daha hazırlayabilirim. Çok ciddi bir konu gerçekten.) Karşınızdakinin de bir insan olduğunu ve onun da duyguları olduğunu sakın unutmayın. Bu dünyada kimse sizin şımarıklıklarınıza katlanmak zorunda değil. 

14 Mayıs 2015 Perşembe

İkizler Burcu İnsanının Bilmesi Gerekenler


Evet, sanırım hepimiz ikizler burcu insanlarının birtakım ortak özelliklerini biliyoruz. Bu nedenle de ikizler burcu olduğumuzu öğrenen birçok kişi bir adım geriye gidiyor. Bence de gitmeliler. Kabul ediyorum, birtakım dengesiz hareketler var ama bu bizimle alakalı değil tamamen burcun etkileriyle alakalı. Neyse, ikizler burcu olmak da çok zor, öncelikle bunu dile getireyim. Değişen ruh hali ve değişen kararlarla başa çıkabilmek ve bir yol çizmek hakikaten çok zor. Sağlıklı ruh haline sahip bir ikizler burcu kişisi olabilmek için öncelikle kendini çok iyi tanıman gerekiyor. Sen de bir ikizler burcuysan, aşağıdaki maddeleri okumanda yarar olacaktır.

*Öncelikle sinirlendiğinde, sinirini kontrol etmen çok önemli. Çok çabuk sinirlendiğini sen de, ben de çok iyi biliyoruz. Sinirlendiğinde hemen sinirini birinden çıkarmak istediğini de. Yanlış! Sinirlendiğinde otur ve birkaç dakika sakinleşmeyi bekle. Bu süre içerisinde kimse ile iletişim halinde olma. Çok değil, sadece 5 dakika içerisinde kendine geleceksin. Bu nedenle esip gürleyip kalp kırmaya gerek yok. (Kaç kere yaptın, sonra da pişman oldun.)

*Bir anda karar verme. Zaten karar vermen çok zor, bu nedenle bir anda verdiğin kararları uygulamaya sokman sende pişmanlık yaratabilir. Karar verememe ve çok çabuk karar değiştirme, ikizler burcunun en bilindik özelliği olduğu için karar vermeden önce düşün, düşün, düşün...

*Bir anda atar gider yapıp köprüleri yakma. 5 dakka sonra pişman olacağını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle sakin ol ve gerektiği yerde sükunetini koru. 

*Çok çabuk ruh hali değiştirdiğin için her düşündüğünü dile getirme. Değişen ruh hali, fikirlerinin ve bakış açının da değişmesine neden olacağı için insanların gözünde tutarsız görünebilirsiniz. 2 dakka önce mutsuzluktan öldüğünü ve 2 dakka sonra dünyanın en mutlu insanı olduğunu dile getiren sana kim güvenebilir he, kim güvenebilir söyler misin?

*Sabret. (Çok çok çok zor bir kelime ikizler için sabretmek.) Dikkat ettiysen başına ne geliyorsa sabırsızlığından, tez canlılığından geliyor. Her şeyin hemen gerçekleşmesini istemek, hataları da beraberinde getireceği için acele etmemen gerekiyor. 

*Önyargılı olma. Saniyeler içinde insanlar hakkındaki düşüncelerini kafanda kurgulama. Önce dur, tanı, anla ve ondan sonra kafanda bir profil oluştur. 

Bu liste genişletilebilir ama şu an aklıma gelenler bunlar.