10 Temmuz 2015 Cuma

Korku ve kaybetmek üzerine

Karar vermekten ve bunu uygulamaktan korkmayın. Kaybetmekten de korkmayın. Gerçi çok şeye sahip olan insanlar kaybetmekten korkar. Ben onlara hayatın şanslı insanları diyorum. Kaybetmekten korkuyorsan şımarıksındır, hayat sana adil davranmıştır. Bir karar verirken, önce kaybedeceklerini düşünürsün hiç kazanacaklarına bakmadan. 

Bazıları içinse durum tam tersidir. Korkmazlar kaybetmekten. Korkmamalılar da. Her zaman kaybettiğinden daha fazlasını kazanırsın bu dünyada. 

Korkak insanlar karar veremez. Korkak insanlar esir olmaya mahkum. Korkak insanların ne kalacak gücü ne de gidecek cesareti vardır. Korkaklar hep bir şeyler arasında tercih yapmak durumunda kalacağını düşünür. 

Şöyle de bir şey var: Güçlü görünen kişilerin karakterleri hep zayıf olur. Zayıf görünenler ise olduğundan daha güçlüdür. İşte siz o güçlü insanları üzemezsiniz. Güçlü insanlar cesaretlidir, ne istediklerini bilirler ve istedikleri şeyleri alılar. 

Korkaklığınız ve gururunuz için bu dünyadaki zamanınız çok kısa. Zaman geçiyor, siz aynı kalmıyorsunuz, şartlar aynı kalmıyor. 

Bir insanı kaybetmekten korkuyorsanız şayet, ona yanlış yapmayın. Ola ki yaptınız, o zaman ikilem içerisinde kalmayın. Geçin aynanın karşısına kendinizi sorgulayın. Ne istediğinize karar verin. 

Karar vermekten de hata yapmaktan da korkmayın. Sonuçta bu sizin hayatınız. Ne demişler: Kıyıyı gözden kaybetmeyi göze almazsan yeni okyanuslar keşfedemezsin. 

Bir de yanlış insanlar için doğru; doğru insanlar için yanlış şeyler yapmayın. İkilemeyin. Dönecekseniz, gitmeyin... Döndüğünüzde umduğunuz şeyleri, umduğunuz yerde bulamayabilirsiniz. 

İyi bir insan olmak çok zor. İyi olamıyorsanız bile kötü olmayın. Kimse sizin yüzünüzden bedel ödemek zorunda değil. Net olun! Kaçmış gitmiş trenin ardından koşulmaz. Göz göre göre yanlış yoldan gidilmez. 

7 Temmuz 2015 Salı

Kendi kıymetini bil

Kaçırdığın trenin arkasından ne kadar hızlı koşarsan koş onu yakalayamazsın. Bu nedenle de boşuna kendini yorup hırpalama. Kaçırdıysan, bırak gitsin. Belki kaçırdığın son tren olabilir ama elden ne gelir? Gitti ve senin de ona yetişmen artık ne yazık ki mümkün değil. Kendine başka seçenekler ara. Ya kal, bir sonraki treni bekle ya da kendine başka alternatif bul ama asla vaktini kaçırdığın trenin arkasından üzülmek için harcama.

Mutluluğu da insanların sözlerinde ya da yüzlerinde arama. İnsanlar bencil. Hem de çok bencil. He iyiler mutlaka vardır. Onların kıymetini bil. Ama baktın kimse senin kıymetini bilmiyor, kalk git. Gitmek bu kadar zor olmasın senin için. Mutlu değilsen bir yerde, 1 dakika bile beklemeden git. Çünkü insanlar değişmeyecek. Ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan gideceksin. Ne kadar doğru bir söz.

Bu hayatta kimsenin tercihi ya da alternatifi olma. Birisinin vazgeçilmezi değilsen yalnız ol. Kendinden bir şey kaybetmezsin. Fasulyeden insanların yanında olup olmaması çok da önemli değil, bu dünyada önemli olan tek şey sensin. Kendinin kıymetini bil.

Yalnız olmaktan korkma. Arkanda sana destek olan biri olduğu zaman yavaş yavaş ağırlığını ona doğru bırakırsın ve bir süre sonra ayakların seni taşımaz, yığılıp kalırsın. Arkandaki desteğe muhtaç olursun. Oysa yalnızsan, her daim kendi ayaklarının üzerinde durmak zorundasın.  Ayaklarının üzerine ne kadar sağlam basarsan, o kadar sağlam durursun darbelere karşı. 

Vazgeçmekten korkma hiçbir şeyden. Tek başına geldin bu dünyaya ve bir gün tek başına gideceksin. O yüzden seni mutsuz eden hiçbir şeye/hiç kimseye katlanma. Mutluluğu bulduysan sorgulama; çünkü çok uzun bir süre seninle kalmayacak... Ve güvenme, kendinden başka hiç kimseye güvenme. Tek dayanağın, tek desteğin, tek dostun kendin olsun bu dünyada. Kimse seni karşılıksız/koşulsuz/çıkarsız sevmeyecek.